Ve Sırbistan’ a
geçiyoruz giriş sonrası 330km ve başkent Belgrad’ da olacağız, gezimizin ilk
durağı. İlk işimiz change office’ den kendi paralarını almak. 1eur: 120dinar,
biraz fazla bozdurabiliriz, dönüşte Novi Sad’ da da kullanacağız.
Tarihine bakalım. Osmanlı ile Avusturya- Macaristan arasında Belgrad için çetin savaşlar olmuş, zayıflayan Osmanlı himayesinden Sırp İsyanı ile hakimiyetini kazanmış, 1. Dünya savaşında Avusturya- Macaristan hakimiyetine girmiş Yugoslavya’ ya başkentlik yapmış, 1945 2. Dünya Savaşında Alman hakimiyetine girmiş ve sonrasında çok gelişiyor, Avusturya, Macarların yaptığı irili ufaklı binaları göreceksiniz. Kamu kuruluşları ise heybetli, modern tarzda yapılmış.. 1993 Sırbistan- Yugoslavya dağılma olaylarında savaş zararı görmemiş. 1996 Nato savaş uçaklarının bombalamasından zarar görmüş. Bombalanan binaları yıkmıyorlar, tadilatta yaptırmıyorlar, ibret olsun görünsün diye.
Belgrad Yugoslavya’
nın dağılmasından sonra 2006’ da Sırbistan’ ın özerk başkenti olmuş. İsmi
Sırpça’ da Beyaz Şehir anlamına geliyor, aydınlık şehir, birçok kültürün kaynaşması
ile kozmopolit bir yapı almış. Güler yüzlü kızları, doğal güzellikleri, tarihin
korunarak günümüze gelmesi ve eğlenceli geceleriyle meşhur.
Sırplar bize
benziyor, 24 saat gece yaşamasını seviyorlar. Hareketleri benzer, 539 yıl
hakimiyet sürmüşüz az iş değil. Mesela Belgradlıların hayali İstanbul’ u görmektir,
çok seviyorlar. Sohbet ettiğiniz Sırplarla Sultan Süleyman muhabbeti yapın. Fasulye,
kapuski, bamyamız benziyor.
Biz Sırp
müzikleri’ nin çaldığı şirin bir restoranda meşhur şıpta salatası ve cevap cici
köftesini tattık. Yaşlı garsonların bize hizmet etmesine üzüldük, çok sakin, kibar
bir garson amca vardı, fotoğrafı aklımda… Tuvaletler temiz, önemli bir detay:)… Yalnız size herhangi
bir yerde ikram edilen suları dahi içmeyin, otel ya da sokak çeşmesinden su
içmeyin, ishal vakaları yaygın.
Kale Meydanı,
Cumhuriyet Meydanı, Meclis Binası, Eski Saray ve Yeni Saray, Şehir Müzesi ve
Şehir Tiyatrosu binaları, Sava Katedrali, Taş Meydan, Nikola Tesla Müzesi, Knez
Mihailova (bizdeki İstiklal Caddesi gibi), Strahinjica Caddesini mutlaka
görmelisiniz. Hepsine yürüyerek gidebilirsiniz.
Biz sınırlı
vaktimizde Knez Mihailova caddesinin sonunda bulunan Belgrad kalesi Sava ve
Tuna nehri’ nin kesiştiği tepeyi gördük, 958km uzunluğundaki Sava ve 3000km
uzunluğundaki Tuna nehri’ nin birleştiği yer Belgrad. Kale şehrin cazibe
merkezi, festivallere ev sahipliği yapıyor. Kalede ve çevresinde ilerlerken
savaş hikayelerini duyar gibi oluyorsunuz. Vaktimizin diğer kısmını Cumhuriyet
Meydanı, Terazije Meydanı ve Tesla Müzesinde geçirdik. Meşhur
matematikçinin adını taşıyan pergel şeklindeki binayı gördük. Siyah bina, şuan
ki komünist partinin binasının önünden geçtik, 50-60m2 sosyal konutlar hep komünist
sistemden…
Belgrad’ da
taksilere dikkat edin, indi- bindi derken çok kısa mesafede 50eur alabilirler. Nikola Tesla Müzesi merkeze
yakın Krunska caddesinde, ancak bilmediğimizden ve zaman kısıtımız olduğundan 6
dakika da taksi ile ulaştık, fikir olması açısından paylaşmak isterim 1700dinar
yaklaşık 15eur ödedik. Bu arada binlerce
dinarla kendinizi dinar zengini gibi hissediyorsunuz.
Sırbistan denince
aklıma gelen ilk isim, tüm dünyanın bildiği ya da bilmesi gereken Tesla. Tesla
müzesini ziyaret etmeden olmazdı. Pazartesi günleri kapalı, 10:00-18:00 arası
açık. Müzede saat başı canlı sunum yapılıyor. Sırp asıllı Tesla’ nın yaptığı
icatların demolarını göreceksiniz ve yaşadığı zamanın ne kadar ilerisinde
olduğunu. Tarihe Marconi radyonun icatçısı diye geçmiş, oysa ki Tesla ses
iletimini yıllar önce gerçekleştirmiş. Neon ışıkları, florasan lamba,
mikrodalga fırın, otomobillerdeki ateşleme sistemleri, kablosuz cihazlar...
gibi bir çok buluşu ona borçluyuz. Buluşlarından hep başkaları çıkar sağlamış.
İlginç detayları öğrenebileceğiniz bu müzeyi bence Belgrad’ a gelen herkes
ziyaret etmeli.
Ev ödevlerim:
Ø Avrupa’ nın temelini oluşturan 3 millet;
Slavlar, Germenler, Macarlar’ ın tarihini okumak.
Ø Tesla’ nın hayatı kitabını okumak.






Hiç yorum yok:
Yorum Gönder